13 Eylül 2013 Cuma
12 Eylül 2013 Perşembe
BAŞLANGIÇ MOTORU
BAŞLANGIÇ MOTORU
Bu konu
hakkında o kadar çok görüş ve yorumlar varki benim kişisel düsüncem ise
Motosiklete binmeden önce
ehliyet
Kask, korumalı ceket, bellik, eldiven,
dizlik motosiklete binmeden önce daima takılması gereken ekipmanlardır.
100 cc bir scoter veya cup-mopet tarzıyla başlamanızı şidetle oneririm ve bu motorla
marka model hiç önemli değil en az 6 ay 1 sene binmeniz sağlam bir alt yapı oluşturmanıza yardımcı
olur .Saglam bir alt yapıdan kastım kaza yapan
ınsanlarda yaptıgım arastırmalarda direk gidip 150-250 cc vitesli bir
motorla başlangiç yapan bir insan evladı kaza yapma olasılıgı %70 dir .Sürüş tekniknelirini ve motorun
tepkimelerini anlamak ve zaman la tecrübe kazanmak lazım gelir .
Sonra başlangıç seviyesinde motor hevesiniz geçmemişse eger belli bir segmente kaymaya
başlarsınız tarzınız ortaya çıkmaya
başlar MaxiScooter – Chopper- Enduro- Racing - Turing bol segment seceneklerinden birine
kayacaksınız .Gruplar oluştucaksınız geziler sohbetler
Bu aşamaya geldikten sonra her şeyde olduğu gibi kendimizi
geliştirmeliyiz. Deneyimli motosikletçilerin sohbetlerinde öğreneceğiniz çok
şey vardır. Onlarla tanışıp gezin, arkalarında gitmek size sürüş tekniği
kazandırır. Kilometre yapın, tecrübeniz artsın. Göreceksiniz ileride
seçeceğiniz motosiklete siz karar vereceksiniz. Çünkü zaman içersinde
motosiklet sizin hayatınızda en çok nerede varsa o amaca yöneleceksiniz.
irfan
Ekinci
irfanekinci@gmail.com
11 Eylül 2013 Çarşamba
MOTOAİRBAG
Motoairbag, motordan düşme anında sürücünün omurgasını sakatlanmalara ve yaralanmalara karşı koruyan bir pnömatik koruma sistemidir. Tamamen mekanik olarak tasarlanan bu sistem, saf soğuk gaz jeneratörünün 80/85 milisaniyede şişirdiği koruyucu bir yastıktan oluşur. Şişirmek için kullanılan gaz kesinlikle patlayıcı değildir. İtalyan D.P.I firması tarafından üretilen saf soğuk gaz şişirme mekanizması, her koşulda, zaman kısıtlaması olmaksızın ve pil gibi enerji kaynaklarına gereksinim duymadan çalışmaktadır.
Koruyucu yastığın tamamen şişmesi 80/85 milisaniyede tamamlanır. Örneğin saatte 50 km hızla giderken yaşanan bir çarpışmada Motoairbag, darbeden 110 cm sonra şişerek motosiklet sürücüsünü korur.
Motoairbag'in kolay ve pratik tasarımı sıradan bir giysi gibi giyilebilmesini sağlar. Aktivasyon kablosu, harekete geçmeden önce motosiklete bağlanırve motordan inmeden çözülür (tıpkı araçlardaki emniyet kemerleri gibi).
Aktivasyon kablosunun işlevi sürücüsü ile motosiklet arasındaki mesafeyi gözlemlemektir. Bir darbe anında, sürücü belli bir mesafeye fırladığında Motoairbag harekete geçer. Sürücü ve motor arasındaki mesafenin bir kablo aracılığı ile gözlenmesi, Motoairbag'i harekete geçiren son derece basit ama güvenli biryöntemdir. Sürücü aktivasyon kablosunu çözmeden motosikletten inerse, sistem bir gerilme ile sürücüye kablonun henüz çözülmediğini hatırlatır.
Motoairbag, omuzlardan ve belden çıkan, ana gövdeden bağımsız kemerlerle sürücüye bağlanır. Kemerlerin boyu, herhangi bir darbe anında hava yastığını sürücünün vücudunda doğru pozisyonda tutacak ve darbelere karsı koyacak şekilde tasarlanmıştır. (Motoairbag her zaman kıyafetlerin üzerine giyilmelidir. Yani Motoairbag'in üzerinde başka bir kıyafet olmamalıdır.)
Düşme anında, 85 milisaniyede şişer.
Sırtınızda bulunan koruyucu bir hava yastığına dönüşür.
Darbeleri önemli ölçüde emerek, etkisini en aza indirir.
Bu sayede omurganızı sakatlanmalara ve yaralanmalara karşı korur.
Her zaman giydiğiniz bir mont ya da yelek kadar esnek ve hafiftir.
Sişik haldeyken bile hiçbir şekilde hareketlerinizi kısıtlamaz.
Gerek şehir içinde gerek uzun yolda konforunuzu ve güvenliğinizi sağlar.
Sadece tüpünü değiştirerek yeleği tekrar kullanabilirsiniz.
Metin Kaynak: istanbulriders.com
Koruyucu yastığın tamamen şişmesi 80/85 milisaniyede tamamlanır. Örneğin saatte 50 km hızla giderken yaşanan bir çarpışmada Motoairbag, darbeden 110 cm sonra şişerek motosiklet sürücüsünü korur.
Motoairbag'in kolay ve pratik tasarımı sıradan bir giysi gibi giyilebilmesini sağlar. Aktivasyon kablosu, harekete geçmeden önce motosiklete bağlanırve motordan inmeden çözülür (tıpkı araçlardaki emniyet kemerleri gibi).
Aktivasyon kablosunun işlevi sürücüsü ile motosiklet arasındaki mesafeyi gözlemlemektir. Bir darbe anında, sürücü belli bir mesafeye fırladığında Motoairbag harekete geçer. Sürücü ve motor arasındaki mesafenin bir kablo aracılığı ile gözlenmesi, Motoairbag'i harekete geçiren son derece basit ama güvenli biryöntemdir. Sürücü aktivasyon kablosunu çözmeden motosikletten inerse, sistem bir gerilme ile sürücüye kablonun henüz çözülmediğini hatırlatır.
Motoairbag, omuzlardan ve belden çıkan, ana gövdeden bağımsız kemerlerle sürücüye bağlanır. Kemerlerin boyu, herhangi bir darbe anında hava yastığını sürücünün vücudunda doğru pozisyonda tutacak ve darbelere karsı koyacak şekilde tasarlanmıştır. (Motoairbag her zaman kıyafetlerin üzerine giyilmelidir. Yani Motoairbag'in üzerinde başka bir kıyafet olmamalıdır.)
Düşme anında, 85 milisaniyede şişer.
Sırtınızda bulunan koruyucu bir hava yastığına dönüşür.
Darbeleri önemli ölçüde emerek, etkisini en aza indirir.
Bu sayede omurganızı sakatlanmalara ve yaralanmalara karşı korur.
Her zaman giydiğiniz bir mont ya da yelek kadar esnek ve hafiftir.
Sişik haldeyken bile hiçbir şekilde hareketlerinizi kısıtlamaz.
Gerek şehir içinde gerek uzun yolda konforunuzu ve güvenliğinizi sağlar.
Sadece tüpünü değiştirerek yeleği tekrar kullanabilirsiniz.
Metin Kaynak: istanbulriders.com
MOTORCULAR İÇİN HAYAT BAĞLANTINIZ
BEL ,BOYUN ,OMURGA,KALÇA KEMİĞİ Nİ koruyor.
6 Eylül 2013 Cuma
inazuma GW250- mavi beyaz -beyaz
İnazuma
http://www.youtube.com/watch?v=xpx-jKpAMo8 2014 mavi, beyaz renk videosu eklenmiştir
Genlerinde Suzuki
B-King izleri olan en son Suzuki motosiklet harikası.
Sıradışı ve modern tasarımı, su soğutmalı, güçlü, çift silindirli motoru ile gündelik kullanım, yakıt ekonomisi ve tarz sahibi motosiklet kavramlarını muhteşem bir şekilde harmanlayan GW250 Inazuma...
Genel tasarım olarak Suzuki'nin en iddialı çıplağı B-King'le neredeyse aynı kafa/far grubu çizgilerini taşıyor. Tasarımdaki genel dinamizmi bozan tek tuhaflık ön lastiğin üzerindeki dev çamurluk. Gösterge tablosu da bu sınıftaki en zengin bilgi ve donanıma sahip. Vites göstergesi, vites atma uyarı ışığı, sıvı kristal ekranlarıyla ve ortadaki devri saatiyle bakıldığında, 250'lik değil adeta 600-1000'lik bir motor hissi veriyor. Kalite, işçilik, tasarım parmak ısırtacak cinsten. Büyük motor benzerlikleri, cihazı çalıştırıp yola çıktığımızda da devam ediyor. Amortisörlerin, hiçbir çukuru hissettirmeyen yumuşaklığı, virajlarda ve yüksek süratte (azami 145 km/s yapabiliyor), yol tutuşun saçmalamaması hemen her sürücüyü memnun edecek kadar iyi. Eh malum küçük sınıfta bu tür konular hep sıralamada sonlarda olur. Inazuma'da böyle değil. Keza kalın köpüklü ve konfordan ödün vermeyen sele de büyük motor hissini destekliyor. 2 silindirli su soğutmalı motor bloğu, 250'likler içindeki en tatlı sese, en iyi çekişe ve hemen hemen en iyi ekonomiye sahip. Sürüş modu adı altında pazarlanan, ayarlanabilir vites atma uyarı ışığının buna katkısı büyük. Frenlerin tutuşunu da biraz denedikten sonra içim rahat bir şekilde diyebilirim ki Suzuki Inazuma 250'lik sınıfının kralı. Suzuki adeta önce 600'lük bir motor yapmış, sonra motor bloğunu söküp yerine 250cc'lik makina oturtmuş gibi. Bakalım Suzuki'nin bu küçük "Gökgürültüsü" satışlarda da fırtına koparabilecek mi?
kaynak -otohaber
Sıradışı ve modern tasarımı, su soğutmalı, güçlü, çift silindirli motoru ile gündelik kullanım, yakıt ekonomisi ve tarz sahibi motosiklet kavramlarını muhteşem bir şekilde harmanlayan GW250 Inazuma...
Genel tasarım olarak Suzuki'nin en iddialı çıplağı B-King'le neredeyse aynı kafa/far grubu çizgilerini taşıyor. Tasarımdaki genel dinamizmi bozan tek tuhaflık ön lastiğin üzerindeki dev çamurluk. Gösterge tablosu da bu sınıftaki en zengin bilgi ve donanıma sahip. Vites göstergesi, vites atma uyarı ışığı, sıvı kristal ekranlarıyla ve ortadaki devri saatiyle bakıldığında, 250'lik değil adeta 600-1000'lik bir motor hissi veriyor. Kalite, işçilik, tasarım parmak ısırtacak cinsten. Büyük motor benzerlikleri, cihazı çalıştırıp yola çıktığımızda da devam ediyor. Amortisörlerin, hiçbir çukuru hissettirmeyen yumuşaklığı, virajlarda ve yüksek süratte (azami 145 km/s yapabiliyor), yol tutuşun saçmalamaması hemen her sürücüyü memnun edecek kadar iyi. Eh malum küçük sınıfta bu tür konular hep sıralamada sonlarda olur. Inazuma'da böyle değil. Keza kalın köpüklü ve konfordan ödün vermeyen sele de büyük motor hissini destekliyor. 2 silindirli su soğutmalı motor bloğu, 250'likler içindeki en tatlı sese, en iyi çekişe ve hemen hemen en iyi ekonomiye sahip. Sürüş modu adı altında pazarlanan, ayarlanabilir vites atma uyarı ışığının buna katkısı büyük. Frenlerin tutuşunu da biraz denedikten sonra içim rahat bir şekilde diyebilirim ki Suzuki Inazuma 250'lik sınıfının kralı. Suzuki adeta önce 600'lük bir motor yapmış, sonra motor bloğunu söküp yerine 250cc'lik makina oturtmuş gibi. Bakalım Suzuki'nin bu küçük "Gökgürültüsü" satışlarda da fırtına koparabilecek mi?
kaynak -otohaber
4 Eylül 2013 Çarşamba
Motosiklet zincir bakım ve temizliği
Zincir Temizliği
Temizlik zincir ömrünü doğrudan etkileyen en önemli unsurdur. Zincir açıkta çalışan bir parça olduğu için dış etkenlere karşı savunmasız bir konumdadır. Kir, zincirin yağlanmasını sağlayan maddeleri bünyesinde toplayıp yağlama özelliklerini bozar, sürtünmeyi arttırır. Neticede aşınmalar artar ve zincir ömrü kısalır. Kum, çamur, toz, çer çöp gibi zincire yapışması kolay olan maddeler kısa sürede zincirin üzerinde birikirler. Kullanım yerine göre zincir temizlik işlemlerini planlamanız gerekir. Çoğu üretici her 500km?de zincirinizi yağlayın diye uyarır. Ancak buna uymak ne derece doğrudur tartışmaya açıktır. Çünkü zincir kirlenmesi kullanım koşullarına göre değişen bir yapıdadır. Cross, enduro gibi doğa şartlarında ilerleyen, tozla, çamurla bir arada olan motosikletler çok daha kısa sürede zincir kirletirken, racing, cruiser ve touring tarzı motorlar asfalt ağırlıklı gittikleri için çok daha uzun km?lerde zincir bakımına ihtiyaç duyarlar.
Temizlik zincir ömrünü doğrudan etkileyen en önemli unsurdur. Zincir açıkta çalışan bir parça olduğu için dış etkenlere karşı savunmasız bir konumdadır. Kir, zincirin yağlanmasını sağlayan maddeleri bünyesinde toplayıp yağlama özelliklerini bozar, sürtünmeyi arttırır. Neticede aşınmalar artar ve zincir ömrü kısalır. Kum, çamur, toz, çer çöp gibi zincire yapışması kolay olan maddeler kısa sürede zincirin üzerinde birikirler. Kullanım yerine göre zincir temizlik işlemlerini planlamanız gerekir. Çoğu üretici her 500km?de zincirinizi yağlayın diye uyarır. Ancak buna uymak ne derece doğrudur tartışmaya açıktır. Çünkü zincir kirlenmesi kullanım koşullarına göre değişen bir yapıdadır. Cross, enduro gibi doğa şartlarında ilerleyen, tozla, çamurla bir arada olan motosikletler çok daha kısa sürede zincir kirletirken, racing, cruiser ve touring tarzı motorlar asfalt ağırlıklı gittikleri için çok daha uzun km?lerde zincir bakımına ihtiyaç duyarlar.
Aşağıdaki iki fotoğrafta
farklı kullanım koşullarında zincirin ne derece kirlendiğine bir bakın.
Zincirimizi nasıl
temizlemeliyiz? Birçok kullanıcı farklı teknikler uyguladığını söylemekte,
doğru veya yanlış bunu uygulamaktadır. Bu yanlış uygulamalarla yağsız kalan
keçeler zarar görüp yırtılmaktadır. Örneğin sıkça yapılan bir hata balata
temizleme spreyi kullanılmasıdır. İçinde yağ ve kir çözücüleri bulunan, yağlama
özelliği olmayan bu ürünlerin kullanımı hem O-Ring?lere ciddi zararlar vermekte
hemde O-Ring?in koruduğu yağın özelliğini bozmaktadır. Tamamen yağı zincirden
temizleyen bu kimyasalları kullanmak doğru değildir. Diğer çok önemli hatayı da
özellikle bilgisiz ustalar ve servis çalışanları yapmaktadır. Benzin, mazot
hatta tiner gibi maddelerle zincir temizliği O-Ring?lere zarar vermeye yeter de
artar bile. Bu tarz ürünler eski tip açık zincirlerde rahatlıkla
kullanılabilir. Unutulmaması gereken nokta, zinciri temizlerken bile asla
yağsız bırakmamak gerekliliğidir. –
emizlik için boya fırçası veya diş fırçası, küçük bir kap, bez
parçası, 1lt kadar gazyağı veya zincir temizliği için özel üretilmiş spreye
ihtiyacımız var. - Gazyağına batırılmış fırça ile zincir ve dişlisini iyice
temizliyoruz. Gazyağının en önemli özelliği en katı yağlı kirleri bile kolayca
temizlerken içerdiği yağ ile zinciri de yağlamasıdır. Zincir temizlense bile
bir iki defa daha üzerinden gazyağı geçirmek ulaşılması zor olan ön zincir
dişlisinin de gazyağına iyice bulanmasını ve temizlenmesini sağlar. Fren
diskini de temizlemenizde fayda var. Gazyağı?nın temizleme sırasında diske de
sıçrayabileceği ihtimaline karşı sabunlu su ile diski de mutlaka temizleyin.
Aksi takdirde frenleme performansın da düşme ve dolayısıyla kaza yapma riski
doğabilir. - Yıkama sonrası kurulama işlemini yapıyoruz. Özellikle zinciri kuru
bir bez ile nemden uzaklaştırıyoruz. - Zincirin Yağlanması
Zincir yağları iki
çeşide ayrılır. Sıvı yağ şeklinde olanlar ve ince yoğun kıvamlı (wax ing.)
olanlar. İki üründe zincir yağlamasını başarılı bir şekilde gerçekleştirir.
Aradaki fark kullanım şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yoğun kıvamlı
gress gibi olan yağlar bünyesinde tozu, çamuru, ince kumu kolayca taşır. Bu
nedenle tozlu, bozuk zeminli, topraklı koşullarda yol alan motosikletlerde
kullanılması doğru değildir. Bu koşullarda sıvı zincir yağların kullanımı çok
daha etkin koruma sağlamaktadır. Yoğun yağlar, zincire daha iyi tutundukları
için asfalt yollara ve racing gibi yüksek hızlara çıkan motosikletlerde
kullanıma uygun yağ tipidir. Bu tarz ürünleri bulamama durumunuz olursa 80/90
vites kutusu yağı kullanabilirsiniz.
Adım adım yağlama
Öncelikle yanımıza küçük
bir karton parçası, bez ve yağı alıyoruz. Karton parçası içten yağlama
sırasında yağın başka yerlere sıçramasını engelleme amaçlıdır. Gelelim yağlama
işlemine.
Zincir mutlaka iç kısımdan yağlanmalıdır. Böylece dönme sırasında
yağ merkez kaç ile dışa doğru savrularak zincirin her kısmına ulaşabilir. Zincir
Ayarı
Zincir ayarının
kontrolünü her zaman yapabilirsiniz. Elinizle zinciri alt taraftan yukarı
kaldırdığınızda 1,5 – 2 cm kadar esneme payının olması gerekir. Bu pay, arka
çatalın yukarı aşağı doğru yaptığı hareket sırasında zincirin aşırı gerilmesini
önlemek amacıyla bırakılmaktadır. Ayar sonrası motosikletin üstüne oturup
zincir gerginliğini gözleyerek ayarı kontrol etmelisiniz. Aşırı gergin bir
zincir aşınmayı hızlandırır ve parça kırılmasına neden olabilir.
- Zincirin aşırı boşluklu bırakılması yolda sizi tehlikeye
sokabilir. Zincir dişliden çıkabilir ve janta dolanabilir. Bu sefeple zincir
gerginliğini belli aralıklarla kontrol edip, eğer deneyimliyseniz siz
yapmalısınız yada servisinize bu ayarı yaptırmalısınız.
DİKKAT: Bazı tamirciler aşırı sünmüş
zincirleri biraz daha kullanabilme açısından aradan bakla çıkartma yoluna
giderler veya size önerebilirler. Böyle bir uygulama sonrası hayatınız
tehlikeye girer. Bunun yanında ön – arka zincir dişlisininde aşınmasını
arttırır. Kesinlikle böyle bir işlem yaptırmayınız.
Zincirimi değiştirme
zamanının geldiğini nasıl anlarım?
Bunu anlamanın birkaç
değişik yolu vardır.
1.Zincir sünme payına
bakın. Artık zincirin gerdirme ayarı sonlara yaklaşmışsa zincirin değişme
zamanı gelmiştir.
2.Zincir sesi.
Yağlasanız dahi zincir şakırtıları geliyorsa zincir yatakları oldukça
aşınmıştır. (Zinciri söküp iki ucundan tutup dışa ve içe doğru yapılan çekme-itme
hareketleriyle boşluk durumu rahatlıkla kontrol edilebilir.)
3.O-ring?lerin gözle
kontrolü. Kopmuş, zedelenmiş, boşluk yapmış ise zincirin değişmesi gereklidir.
4.Zincir bakla kontrolü.
Baklalarda çatlama, deformasyon görünüyorsa mutlaka değiştirilmelidir.
Zincir ömrünü nasıl
uzatabilirim?
1.Ani yüklenmelerden
kaçının. Sert debriyaj bırakmak, lastik yakmaya çalışmak, tek tekere kalkma
gibi zincire ani yüklenmelerden kaçının.
2.Bakım periyodunu
sıklaştırın. Her uzun gezi sonrası zincirinizi en azından yağlayın.
3.Kaliteli standartlara
uygun zincir yağlarını tercih edin.
4.Zincir ayarlarınızı
kontrol edin, gerekiyorsa ayarlayın/ayarlatın.
5.Eskimiş bir zincir
dişlisine takılan yeni zincir kısa sürede zarar görecektir. Bu sebeple kullanım
ömrünü doldurmuş zincir dişlisini mutlaka değiştirin. Böylece zincir?in ömrünü
uzatmış olursunuz.
6.Ön zincir dişlisi ve
arka zincir dişlisi hiza kontrolünü mutlaka yapın. Özellikle arka teker sökülüp
takıldıktan sonra bu kontrolü yapmanızda fayda var. Farklı bir hizada çalışma
sonucu zincir açı yapacak, hem ses artacak hemde zincirinizde düzensiz ve hızlı
bir aşınmaya yol açacaktır.
Atalarımız çok güzel bir
söz söylemiş: Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.â
Motosikletimizi keyifle
sürmek için ona gereken özeni gösterelim.
Hasan Alp İNAN
Kaynak: Motoaktüel
-
İnazuma Teknik bilgiler
Renkler | İnci Siyahı, Kardinal Kırmızı |
Garanti | 2 yıl veya 30.000km |
| |
Tipi | 4-zamanlı, SOHC, Paralel çift silindir, elektronik yakıt enjeksiyonu |
Supaplar | 2, silindir başına |
Soğutma sistemi | Sıvı soğutmalı |
Silindir hacmi | 248 cm3 |
Çap | 53,5 mm |
Strok | 55,2 mm |
Sıkıştırma oranı | 11,5 : 1 |
Maksimum güç | 24,5 PS / 8500 dd |
Maksimum tork | 22 Nm / 6500 dd |
| |
Tipi | Zincirli |
Şanzıman sıralaması | 6-vites |
| |
Ateşleme tipi | Elektronik ateşleme (Transistörlü) |
Çalıştırma sistemi | Elektrikli marş |
| |
Toplam uzunluk | 2145 mm |
Toplam genişlik | 760 mm |
Toplam yükseklik | 1075 mm |
Aks arası mesafe | 1430 mm |
Zeminden yükseklik | 165 mm |
Sele yüksekliği | 780 mm |
Çalışır ağırlık | 183 kg |
Yakıt depo kapasitesi | 13,3 Litre |
| |
Ön süspansiyon | Teleskopik çatal, helezon yay, yağ sıkıştırmalı |
Arka süspansiyon | Eklem tip, helezon yay, yağ sıkıştırmalı mono amortisör |
Ön fren | Tek disk |
Arka fren | Disk |
Ön lastik ölçüsü | 110/80-17 M/C (57H) Tubeless |
Arka lastik ölçüsü | 140/70-17 M/C (66H) Tubeless |
http://www.motosikletnet.com/motosiklet-segmentleri/1938.html adresinden detayları görebilirsiniz
2 Eylül 2013 Pazartesi
motosiklet segmentleri
MOTOSİKLET SEGMENTLERİ
1- Motosiklet seçimi
Amacımıza uygun doğru motosikleti seçmek çok önemlidir. Bunu yaparkende henüz bu konuda yeni olduğumuzu unutmayıp, küçük hacimli uysal motosikletleri tercih etmeliyiz. At sporunda da önce refleksleri zayıflamış, yaşlı atlara bindirirler. Böylece acemiliğimizi absorbe etmiş oluruz.
2- Hangi versiyon?
Motosikletler kullanım amaçlarına göre çeşitlenirler. Scooter, chopper, enduro, racing ve turing en yaygın olanlarıdır.
Scooter
Daha çok şehir içi kullanımında pratik olan motosikletlerdir. Genelde otomatik şanzıman olarak üretilen bu motosikletler, kapalı karoserleri sayesinde üstümüzü de çamurdan korurlar. Sele altı boşlukları bir kaskın konulabileceği şekilde dizayn edilmiştir.
Chopper
Klasik ve narin çizgiler taşıyan bol kromlu görsel motosikletlerdir. Ön furç açıları geniş olduklarından şehir içi kullanımlarında fazla kıvrak değillerdir. Bir biblo gibidirler, temizleyip parlatılması insana zevk verir.
Enduro
Her türlü hava ve yol şartlarında gidebilen çok amaçlı motosikletlerdir. Özellikle ülkemizin bozuk yolları için idealdir. Büyük çaplı jant ebatları, uzun amortisör mesafeleri sayesinde yol emniyetleri üstündür. Daha çok doğayı ve tarihi seven insanların tercihidir. Ana yoldan rahatlıkla çıkabilirsiniz.
Racing
Anıldığı gibi yarış motosikletlerinin sokak için yapılmış olanlarıdır. Spor ve cadde motosikleti de denilebilir. Kullanmak için ciddi deneyim gerekir. Özellikle yeni başlayan arkadaşlar hep bu motosikletlerin hayalini kurarlar. Başlamak için doğru seçim değildir. Çok arzu ediliyorsa tek silindirli iki zamanlı 125 cc bir racing motosiklet olabilir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)